cassio lincoln

nefis topçuydu. arda turan'ın bokuna galatasaray'dan gönderilmiştir. bir diğer yıldız için; (bkz: elano blumer)

hagi bitirdi bu adamı yazık oldu

hacettepe maçında top sektirerek ilerledi diye linç edilecekti neredeyse. hazmedemiyoruz böyle şeyleri sonra yok ronaldinho gelsin, o gelse vururlar adamı iki güne.

bu da sevdiğimiz bi abimizdi, az kalsın 'bir kaleci'nin saldırılarına kurban gidiyordu.

hacettepe'ye karşı farkla öne geçtikleri bir maçta sahanın ortasında top sektirerek kalitesini göstermiştir. futbolcunun yeteneği kadar kişiliği de düzgün olmalı. böyle adamlar sadece kendi tribününe yaranmak için oynarlar ve başka takımların taraftarları tarafından desteklenmezler.

fenerbahçeyle yapılan bir maçta 4. dakikada bir gol atmıştı hiç unutamam. gerçi sonra 4 gol yedik ama ben hep o ilk golü hatırlarım.

lincoln + baros > sneıjder + drogba saçma gelebilir ama o dönemleri daha çok özlüyorum , kader keita harry kewell lincoln baros hücum hattı en efsane hücum hattıdır bence.

volkan tarafından kovalanmasını unutamam.

ilk formamın arkasında ismi yazan futbolcu. formayı aldığımın ertesi günü galatasaraydan gitmişti:(

volkan demirel nasıl kovalamıştı klsjglskjklj ayrıca aragones döneminde 4-1 yendiğimiz maçın 2. dakikasında gol atınca tribünlere "sus" işareti yapıp maç sonunda hüsrana uğramıştır.

döneminin en yetenekli ama en mal topçuları arasındaydı. skibbe zamanında mükemmel oynadı, çünkü kendisine istediği özgürlük tanınıyordu. böyle adamları sen yaparsın, sen şöylesin, sen mükemmelsin dersen oynuyor. skibbe'de bunu çok güzel başarıyordu. hele ki kaptan çıktığı bir herta berlin maçı vardı ki hala unutamam..

sağa bakıp sola pas ve volkanla kavgası belirdi

bülent korkmaz'ın harcadığı yetenek abidesi futbolcu. şuan tudorun sneijderi harcadığı gibi harcanmıştı.

frikikten volkanı avlamıştı hoca golü vermemişti. o golü vermeyen hocanın da aq. ösledik :(

(bkz: keyif pezevengi) ben bu kadar yetenekli olup, bu kadar yeteneğine ihanet eden çok az topçu gördüm. cidden istisnai bir yeteneği vardı, canı istediğinde maçı tek başına alırdı. ama işte, sezon boyu toplam 7-8 maç canı isterdi, geri kalanında yatardı. bu adam için pohpohlanmak çok önemliydi, skibbe dilinden iyi anlardı ve suyuna giderdi. dikkat ettiyseniz en iyi dönemini de skibbe zamanında geçirmişti galatasaray'da. hele ki yanlış hatırlamıyorsam bir hamburg maçı var, kaptan çıkmıştı ve tek başına almıştı maçı. yani anlayacağınız eğer istese şuanki sneijder'in 10 katı fazla katkı verebilecek yeteneği vardı, ama ciddi manada kendini bitirdi. yine de çok seviyordum kendisini, orası ayrı.

akıllara ilk gelen tabiki de volkan'dan yediği dayak.